Sağlıkta Dönüşüm ölüm demektir

Antalya Çağdaş Hekimler > Sağlıkta Dönüşüm ölüm demektir

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi (SES), Türk Hemşireler Derneği (THD),

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği “Böyle sağlık sistemi olmaz. Sağlıkta şiddet sona Ersin” diyerek bir günlük uyarı grevi gerçekleştirdiler. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi A Blok önünde toplanan sağlık emekçileri ilk olarak geçen yıl Gaziantep’te hasta yakını tarafından öldürülen Dr.Ersin Arslan anısına bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Saygı duruşunun ardından kurumlar adına SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç basın açıklamasını okudu.

 

Açıklamanın ardından A.Ü.Tıp Fakültesi Hastanesinden Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kadar “Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir”, “AKP Sağlığa Zararlıdır”, “Sağlıkta Şiddet Sona Ersin” sloganları ile kadar yürüyen sağlık emekçileri şiddeti ve AKP hükümetinin sağlık politikalarını protesto ettiler.

Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde saygı duruşu ile başlayan etkinlik ortak basın açıklamasının okunması ve yapılan konuşmalarla sona erdi.

EYLEMİN FOTOĞRAFLARI İÇİN

BUGÜN 17 NİSAN 2013 DR. ERSİN ARSLAN’IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE;

SAĞLIKTA ŞİDDETE, ŞİDDETİ DOĞURAN VE BESLEYEN SAĞLIK SİSTEMİNE KARŞI MÜCADELE İÇİN G(ö)REVDEYİZ

Tam bir yıl oluyor.

Dr. Ersin Arslan Gaziantep’de bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında şiddete görmeye devam ediyor. Son bir yıl içinde genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike ERDEM sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Yoğun Bakım Hemşiresi Rabia Önal öldüresiye dövüldü. Kaymakamın dövdüğü doktor, Hastane Müdürü’nün kovaladığı sağlık çalışanı, Emniyet güçleri ve Başhekimlerin saldırısı, Hasta ve Hasta yakınlarının yerlerde tekmelediği hamile doktor…

Bunlar bildiklerimizden sadece bir kaçı…

Ya bilmediklerimiz ve ya açıklanamayanlar?

Sağlık çalışanları şiddeti sadece hasta yakınlarından görmüyor. Gördüğümüz şiddeti birkaç başlıkta özetlersek;

  • Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi
  • Mobbing,
  • Atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet,
  • İşyerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı,
  • İfade ve örgütlenme özgürlüğü karşısında sürgün, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ya da siyasal şiddet,
  • İstihdam modelleri, iş yoğunluğu vb.

 

Bunların dışında her gün bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını da sayabilirsiniz…

Sağlık çalışanlarını, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.

  • Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren, performans uygulaması var!
  • Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde 56, asistan Hekimlerde 64 saate kadar uzayan mesailer var!
  • Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var!
  • Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var!
  • Sağlık Hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var!
  • Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin “Sağlık Çalışanlarını” itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var!

Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!

Böyle sağlık sistemi olmaz.

Bu şartlarda, iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapılmaz!

Nitelikli sağlık hizmeti verilmez!

Üzgünüz/ Kırgınız, bizi şiddetle karşı karşıya getiren bu sisteme karşı;

Haklarımızın, halkımızın ve çocuklarımızın sağlık hakkı için bugün hizmet veremiyoruz.

Bugün Türkiye’de sağlık alanında yaşadığımız şiddeti, bu şiddetin nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan/ dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ile yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunmuyoruz.

Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız; sağlık sistemindeki yanlışlıklara DUR demek ve sağlık emekçilerinin sorunlarına dikkat çekmektir.

Tüm bunlar “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın sonuçlarıdır.

Bu programın kimseye yararı olmadığı açığa çıkmıştır ve yol yakınken bundan vazgeçilmelidir.

Hizmete erişimin önündeki engellerin, başta parasal engeller olmak üzere tüm engellerin kaldırıldığı bir sisteme, nitelikli hizmet vereceğimiz bir sisteme ihtiyaç var.

Angaryaya varan çalışmanın, 7/24 saat, esnek-kuralsız çalışma ve performans baskısının olmadığı bir çalışma hayatına ihtiyaç var.

Kamu Hastane Birlikleri uygulaması ile dama taşı gibi hastaneler arasında dolaştırılması ile kaybolan işyeri ve iş güvencesine ihtiyacımız var.

Mücadelemiz şiddeti doğuran ve besleyen bu sisteme, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”na karşı, onun için bugün

G(ö)REVDE’yiz…..

Halkımıza daha iyi bir sağlık sistemi sunabilmek için; halkımızı verdiğimiz bu mücadelede yanımızda olmaya, hükümeti, şiddeti doğuran, emekçileri ve halkı mağdur eden bu sistemi ortadan kaldırmaya, işkolundaki sağlık meslek örgütleri olarak birlikte çözüm üretmeye davet ediyoruz.

Taleplerimizin yerine getirilmesi için, daha etkili eylemlerle ve daha kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz….

Böyle sağlık sistemi olmaz.

Bu şiddet sona ERS!N.

 

Son Yazılar

Paylaş:

Bize Ulaşın