Hekim haklarını savunuyorsunuz ve seçim bildirgenizin “Hekimlik Andı” olduğunu duyurdunuz. Bunu biraz daha açabilir misiniz? Hekimler nasıl bir tabip odası görecek?
Sadece hekim haklarını değil, hekimlik değerlerini de savunuyoruz.
Hekim Andı, insanlığı ve hastanın sağlığını önceleyen bir yaklaşım ile başlıyor: “Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağım…”, “Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğim… “Bu şiarlar yaşadığımız neoliberal dünyada ihmal edilen değerleri yansıtıyor. Özellikle; “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğim…” Bu ilkeler hasta ile hekim arasına para dahil hiçbir şeyin girmeyeceğini, hastanın değerlendirilmesi için yeterli zaman ayrılması gibi birçok kuralın varlığını zorunlu kılar.
Hastalarımızın haklarını kendi haklarımızdan ayrı ele almıyoruz. On yıllardır tüm zorluklara rağmen bu yönde çalışmalarımızı ve mücadelemizi sürdürüyoruz. Meslektaşlarımız ve halkımız, sürdürülen bu çabaları devam ettiren bir tabip odası görecek.
Son dönemlerde çok fazla istifa eden veya emekliye ayrılan hekim var. Hekimlerin yaşadığı sorunlarla ilgili Çağdaş Hekimler neler öneriyor?
Sadece istifa eden ya da emekliye ayrılan hekim yok; binlerce meslektaşımız da yurtdışına gitmek zorunda kaldı veya gitmek için uğraşıyor.
Hekimlik Andı’nda bir başka ilke ;“Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğim”, “Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgimi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağım”; bu ilkelerde mesleki yetkinliği koruma (ve eğitim) vardır, şiddete karşı korunma ve güven talebi vardır. Maalesef hem eğitim hem şiddet konusunda hekimler arasında en hafif deyimiyle rahatsızlık, güvencesizlik ve güvensizlik var. Bu durum en çok genç hekimlerde belirgin. Yeterince eğitim alamamakta, pratik işler altında ezilmekteler. Geleceklerine kaygı ile bakıyorlar.
Yaşadığımız sorunların çözümüne ilişkin önerilerimizi her platformda paylaşıyoruz. “Emek Bizim, Söz Bizim” başlığı ile TTB tarafından geçtiğimiz aylarda yürüttüğümüz mücadele sırasında detaylıca paylaşmıştık. Örneğin; Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması, sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmeli, güvenceli çalışma esas olmalı. İşyerlerimiz güvenli, sağlıklı çalışma ortamları haline getirilmeli. Haftalık çalışma sürelerimiz yeniden düzenlenmeli. Emekliliğe de yansıyacak, yaşanabilir temel ödeme sağlanmalı. Ücret adaletsizliklerine son verilmeli.
Çağdaş hekimler nasıl bir tabip odası ve TTB istiyor?
Çağdaş, laik, demokratik, bağımsız ve özgür bir Türkiye’de “İyi Hekimlik” yapmak istiyoruz. Bağımsız, bilimsel, çok sesli, demokratik, çözüm üreten, birleştiren, meslektaşlarıyla barışık, iyi hekimlik değerlerine sahip çıkan, yenilikçi, güler yüzlü müzakere ve mücadeleyi birlikte yürüten bir Antalya Tabip Odası ve TTB istiyoruz.
***Bu röportaj 15.04.2022 tarihinde BirGün gazetesinde yayımlanmıştır.