Meyve ağaçları, zincirler ve vicdanlarını kaybedenler-Dr.Metehan Akbulut

Antalya Çağdaş Hekimler > Meyve ağaçları, zincirler ve vicdanlarını kaybedenler-Dr.Metehan Akbulut

Başlığın biraz tuhaf olduğunun farkındayım. Ancak bu tuhaflığın nedeni ben değilim.

Başlığın ilham kaynağı, hekimlik ortamında ve memleketimizde onlarca olaya ses bile çıkarmayan, ancak “Meyve Ağaçları Aşılama Teknikleri Uygulamalı Eğitimi” ni ihmal etmeyen Hekim Birliği.

Baştan söylemekte yarar var, kuşkusuz hekim/meslek örgütleri bu tür eğitimler düzenleyebilir. Sorun zaten bu eğitimin düzenlenmesinde değil.

Hareket etmeyenler zincirlerinin farkına varamaz
Geçen gün bir arkadaşım Hekim Birliği için “Aslında onlar da sizin tarafınızda; Hekim Birliği de hekim haklarından, halkın sağlık hakkından yana. Onlar da çağdaş, demokrat, laik,.. neden anlaşamıyorsunuz? Onların tek sorunu yeterince hareket etmemeleri. Bu ise çok önemli değil. Zamana bırakmak gerekli” dedi. Rosa Luxemburg’un ”Hareket etmeyenler zincirlerinin farkına varamaz” sözünü hatırlatarak daha anlayışlı olmamı istedi.

Keşke, mesele Hekim Birliği için bu kadar sadelikte olsa. Çünkü, Hekim Birliği’nin sorunu hareket etmemesi değil. Hekim Birliği yürütücülerinin bilerek, isteyerek ve planlayarak yanlış hareket etmeleri. Aslında son bir yıl içinde yaşadıklarımızın bir kısmını ve Antalya Tabip Odası’nın yapmadıklarını gözümüzün önüne getirirsek bile mesele anlaşılacak.

2016 tarihinde yapılan son Antalya Tabip Odası seçimlerinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti.

17 Nisan 2016 tarihinden bu güne kadar Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu 40 kez toplandı ve toplam 219 karar aldı.

Bu kararların hemen hepsi meslektaşlarımızın soruşturma dosyaları, meslektaşlarımızın istifaları, oda çalışanlarımızın izinleri ya da maaş artışları, tabip odası harcamaları… vb konularında. Hekim hakları için, halkımız için, laiklik için, cumhuriyet için, demokrasi için, özgürlük için, eşitlik için, kardeşlik için… karar yok, çalışma yok, mücadele hiç yok….

Bizlerin önerileri ise yönetim kurulu toplantılarında ya gündem yapılmıyor, ya da bakarız denilerek geçiştiriliyor. İşte bu nedenledir ki Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Karar Defteri, kurulduğu günden bu yana hiç olmadığı kadar yazdığımız şerhlerle dolu.

Meyve Ağaçları Aşılama Teknikleri Uygulamalı Eğitimi
Olağan bir ülkede birkaç yüzyılda gerçekleşebilecek olaylar ise Türkiye’de birkaç günde gerçekleşiyor. Son bir yılda Antalya Tabip Odası’nın doğrudan tavır alması gereken yüzlerce olay gerçekleşti.

-Karaman’daki Ensar Vakfı’na ait evlerde kalan çocuklara yönelik cinsel istismar,
-TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yeni anayasada laiklik ibaresinin olmaması gerektiği yönündeki ifadeleri,
-Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü’nün, kamuoyunda “Barış İçin Akademisyenler Bildirisi” olarak bilinen metne imza attıkları gerekçesiyle, 6’sı hekim 8 öğretim üyesinin görevden alınmaları/işten atılmaları
-Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “üreme sağlığı” konusundaki açıklamaları ve TTB’ye yönelik ifadeleri,
-Sağlık Bakanlığı, yayımladığı bir genelge ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak kamuda görev yapan kadın çalışanların süt izinlerini kullanmaları halinde döner sermaye gelirlerinin kesileceğini belirtmesi,
-Yabancı Sağlık Meslek Mensuplarının Türkiye’de Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışma Usul Ve Esaslarına Dair Yönetmelikte yapılan değişiklikler,
-Başbakan Binali Yıldırım’ın AKP Grup Toplantısında “Dün bir arkadaşımız söyledi, çok ilgimi çekti. Acil servislere bayramda vatandaşlar gidiyorlarmış. Ne için gidiyorlarmış biliyor musunuz? Kız bakmaya gidiyorlarmış” sözleri,
-Sıfır nüfuslu aile hekimliği birimleri ,
-Özel sağlık kuruluşlarında genel tatil günlerinde poliklinik hizmeti verilmesi,
-Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “doğum kontrolü kavramının tarihin çöplüğüne atıldığı, sezaryenin Türkiye’de bir çılgınlık halini aldığı ve bu konuda yeni bir eylem planları bulunduğu” yönündeki açıklamaları,
– E-Nabız Projesi ve ısrar,
-Sağlık Bakanlığı tarafından 21 Eylül 2016 tarihinde mesai saatleri dışı nöbet uygulaması ile ilgili olarak yayımlanan genelge,
-Bütün hekimleri negatif ayrımcılığa tabi tutan “stratejik personel” tanımı ve buna bağlı olarak, eşi özel sektörde çalışan hekimlerin aile birliğini sağlamalarına olanak tanımayan hüküm
-Askeri kadrolara kura ile sivil hekim atanması,
-Özel Hastanelerde Kısmi Çalışmayı Engelleyen Kadro Genelgesi,
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın “ikinci basamak acillerde yaşanan yığılmaları azaltmak için aile hekimlerine ‘telefon nöbeti’ getirileceği” yönündeki açıklamaları,
-Açılmaya başlayan Şehir Hastaneleri,
15 Temmuz darbe girişimi, 16 Nisan referandumu,…. binlerce hekimin işten atılması, cezaevlerine doldurulması, sürgünler, mesleki bağımsızlığımıza yönelik baskılar, yüzlerce hekimin uğradığı şiddet, öldürülen hekimler, özlük haklarımızın bir bir elimizden alınması, iş güvencemizin tamamen yok edilme girişimleri, ücretlerimizdeki erimeler …….bu listeyi uzatmak mümkün.

Tüm bunlar yaşanırken tek bir adım atmayan, ancak “Meyve Ağaçları Aşılama Teknikleri Uygulamalı Eğitimi” düzenlemeyi ihmal etmeyen bir Hekim Birliği Yürütücüleri ile aynı tarafta olabilmemiz mümkün mü?.

Vicdanlarını kaybedenler
Yukarıda çok küçük bir bölümünü kısa başlıklarla vermeye çalıştığımız, yüzlerce olayı son bir yılda hep birlikte yaşadık. Her biri bile yeterli aslında ayrım noktamızı göstermesi açısından .

Birazda Antalya özelinde olduğu ve yıllardır hekim hareketinde birlikte mücadele yürüttüğümüz için bir fotoğrafa dikkat çekmek istiyorum.

Hekim Birliği yürütücüleri, fotoğrafta görevlerinden uzaklaştırılan arkadaşlarımızın bazılarını göreceksiniz.

Fotoğraftaki; Prof.Dr. Erdal Gilgil, Yard. Doç. Dr.Hafize Öztürk Türkmen, Doç.Dr. Mustafa Cumhur İzgi, Prof.Dr. Nursel Şahin, Yrd. Doç.Dr. Suzan Yazıcı, Prof. Dr. Taha Karaman, Doç.Dr. Süleyman Uluturk ve Yard.Doç.Dr. Bülent Şık’a bir kez daha bakın. Arkadaşlarımızın, dostlarımızın, yoldaşlarımızın özellikle gözlerine iyi bakın. Onlar sadece işlerini kaybetti. Siz ise sahip çıkmayarak vicdanınızı.

Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere
Yazının baş tarafına tekrar dönecek olursak, Hekim Birliği ile Çağdaş Hekimler kesinlikle aynı yerde değiller. Nedeni de çok açık. Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeliğinin gereğini yapacakların, her şeyden önce insani bir duruşu ve tertemiz bir yüreği olacak.

İşte bu nedenle “Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere”

Son Yazılar

antalya cagdas

2024-2026 Adaylarımız

Antalya Tabip Odası 2024-2026 dönemi için aday listemiz ve adaylarımızın kısa özgeçmişleri YÖNETİM KURULU  ADAYLARIMIZ

Paylaş:

Bize Ulaşın