Sağlıkta Yıkıma Son

Antalya Çağdaş Hekimler > Sağlıkta Yıkıma Son

Antalya Tabip Odası yönetiminde bulunan Hekim Birliği Grubunun sözcülerinden Dr Selçuk Koçlar’ın

Üniversite hastanelerinde geçen yıldan beri gözlenen hareketlilik öğretim üyesi oligarşisisin hareketidir.” diye tanımladığı  etkinliklerden birisi daha bugün gerçekleştii. Sağlıkta yıkım politikaları Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde düzenlenen bir eylemle protesto edildi. Sağlıkta yıkım politikalarına karşı,Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Girişimi’nin birlikte düzenlediği basın açıklamasına aralarında Eğitim-Sen, BES, Dev Turizm-İş’inde bulunduğu sendikalar tarafından destek verildi.

Aynı zat sağda solda sık sık “TTB’nin  ve onun Antalya’daki uzantısı Çağdaş Hekimler’in sağlık alanındaki görüşlerinin, AKP politikalarından farkı yoktur.“  konuşmaya da devam etmektedir.

 

A Blok önünde öğlen saatlerinde toplanan SES, Dev Sağlık-İş ve Öğretim Üyeleri Girişimi üyeleri sık sık “AKP Sağlığa Zaralıdır” “Sağlıkta Yıkımı Durduracağız” “Çok SES Tek Yürek Bu Bilek Bükülmeyecek” “Sağlıkta Taşeronu Süpüreceğiz” “Direne Direne Kazanacağız” sloganları attılar.

Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç “Uluslararası sermaye ve yerli işbirlikçilerinin istemleri doğrultusunda AKP eliyle sağlık alanında bugüne kadar uygulanan politikalar, hizmet alanlar ve hizmeti veren sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açısından yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor. Bu politikalar ile sağlık hakkının piyasalaştırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de köleleştirilmesi hedeflenmektedir.” dedi

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bu güne kadar onurumuza, geleceğimize, insanca yaşam hakkımıza sahip çıkarak gerekli mücadeleyi yükseltmekten geri kalmadık, kalmayacağız da diyen Kılınç”  Sağlıkta yıkım politikalarına bir an önce son verilmez taleplerimiz karşılanmazsa aralık ayı içerisinde hastanelerde çadırlar kuracağız.Üretimden gelen gücümüzü kullanarak uyarı görevleri yapacağız. Sağlığın piyasalaştırılmasına, iş güvencemizin elimizden alınmasına, özlük haklarımızın yok edilmesine izin veremeyiz, vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

SAĞLIKTA YIKIMA SON

Uluslararası sermaye ve yerli işbirlikçilerinin istemleri doğrultusunda AKP eliyle sağlık alanında bugüne kadar uygulanan politikalar, hizmet alanlar ve hizmeti veren sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açısından yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor. Bu politikalar ile sağlık hakkının piyasalaştırılması, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de köleleştirilmesi hedeflenmektedir.

Kökleri 1980’e dayanan ve 2003 yılından bu yana da AKP eliyle uygulanan “Sağlıkta Dönüşüm” adı altında yaşanan yıkım politikaları, 2011 yılında birbiri ardına gelen KHK ve yasal düzenlemelerle  artarak sürmektedir.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırdılar. Yetmedi kölelik statüsünde çalışma yasaları çıkarmaya başladılar. Yetmedi “performans” sistemi ile bizleri birbirimizle yarıştırmaya, maaşlarımızı mümkün olduğunca aşağılara çekip, döner sermaye üzerinden aylıklarımızı belirlemeye çalıştılar.  Şimdi de KHK’lerle sağlığı tamamen piyasalaştırıyorlar.

Bu düzenlemelerin sonuçları, yaşanan yıkımın boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermektedir.

•Tıp fakültelerinde, hastaların müşteri olarak görüldüğü, nitelikli hizmet yerine çok sayıda hasta bakılarak döner sermaye gelirlerinin arttırılmasının hedeflendiği performans sistemine geçilmiştir.

• Hekim, hemşire, memur, teknisyen, taşeron işçi,…bütün  sağlık emekçilerine  çok daha düşük ücretlerle, güvencesiz, sözleşmeli çalışma şartı getirilmektedir.

•Taşeron çalıştırma yaygınlaştırılmaktadır. Taşeron işçiler açlık sınırının altında belirlenen asgari ücretlere mahkum edilmektedir.

•Üniversite hastanelerinin “birlikte kullanım” adı altında Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin yasal koşulları kararname marifetiyle oluşturulmuştur.

•Kamu Hastane Birlikleri yoluyla, üniversite hastanelerinin de içinde bulunduğu tüm hastaneler, kậr amaçlı işletmelere dönüştürülmektedir.

•Tıp fakülteleri işlevsizleştirilmekte, tıp öğrencilerinin ve asistan hekimlerin eğitim almaları engellenmektedir.

•Öğretim üyeleri eğitim veremez, hasta bakamaz, araştırma yapamaz; kısaca mesleğini uygulayamaz duruma getirilmektedir.

Değerli basın mensupları

Hızla uygulamaya geçirilen yasal düzenlemelerin son halkası olan ve 2 Kasım 2011 tarihinde gece yarısı çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

Buradan bir kez daha soruyoruz. Hekimler, hemşireler, teknisyenler,taşeron işçiler, memurlar, tıp öğrencileri…yani sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kamu ve kişi yararını gözetmeyip  sadece ve sadece sermayenin çıkarlarını mı gözetecektir? Doğuştan kazanılan en temel insan hakkı olarak sağlık hakkı nasıl olur da paraya endekslenir, sağlık hizmeti nasıl olur da piyasaya yani paranın, karın temel amaç olduğu bir işleyişe devredilebilir? Süreklilik arz eden son derece zor bir kamusal hizmet alanı olan sağlık hizmetlerinde çalışanlar nasıl olur da iş ve ücret güvencelerinden mahrum kalır?”

Biz üretimin vazgeçilmez unsurları “sağlık ve sosyal hizmet emekçileri” olarak bu güne kadar onurumuza, geleceğimize, insanca yaşam hakkımıza sahip çıkarak gerekli mücadeleyi yükseltmekten geri kalmadık, kalmayacağız da.

Sevgili Arkadaşlar

Bu yıl içerisinde 13 Mart’ta Sıhhiye Meydanı’nı doldurarak, 19 ve 20 Nisan’da iki gün iş bırakarak AKP Hükümetini uyarmıştık.

Şimdi yeni 13 Mart’lar, 19–20 Nisan’lar yaratacak güçte olduğumuzu hatırlatarak, Kamu Sağlık Hizmetini tasfiye eden, Sağlık Alanını tümüyle özelleştiren, çalışanların güvencesini yok eden uygulamalardan vazgeçilmesi için AKP Hükümetine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz

Tüm Türkiye’de yürüttüğümüz “herkese insanca yaşamaya yetecek asgari ücret” kampanyası çerçevesinde Sağlık ve Sosyal hizmet emekçilerinden ve sağlık hakkı gasp edilen halkımızdan topladığımız imzaları Asgari ücret tespit komisyonun toplandığı  gün teslim etmek üzere kitlesel olarak Ankara’da Çalışma Bakanlığı önünde olacağız.

Aralık ayı içinde tüm Türkiye’de üretimden gelen gücümüzü kullanarak uyarı GÖREVinde olacağız.

Mücadelemizi Sağlık Hakkına sahip çıkan halkımızla birleştirip hastanelerde nöbet çadırları kuracağız.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak işimize, işyerimize, sağlık hakkına sahip çıkıyoruz.

Sağlığın piyasalaştırılmasına, İş güvencemizin elimizden alınmasına, Özlük haklarımızın yok edilmesine İzin veremeyiz, vermeyeceğiz!

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI ANTALYA ŞUBESİ

DEVRİMCİ SAĞLIK İŞÇİLERİ SENDİKASI AKDENİZ BÖLGE ŞUBESİ

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ GİRİŞİMİ

Son Yazılar

antalya cagdas

2024-2026 Adaylarımız

Antalya Tabip Odası 2024-2026 dönemi için aday listemiz ve adaylarımızın kısa özgeçmişleri YÖNETİM KURULU  ADAYLARIMIZ

Paylaş:

Bize Ulaşın