Birisi size parmağıyla güneşi gösterirse; eğer parmağın ucuna bakarsanız yanılırsınız. Parmağın ucunda gerçeği göremezsiniz. Eğer güneşe bakarsanız, yine yanılırsınız. Gözleriniz kamaşır,gerçeği göremezsiniz. Gerçek, parmağın ucuyla güneş arasında uçan güvercindir. Gerçek güvercinin kanadında yazılıdır. Gerçeği görmek istiyorsanız güvercine bakın. Meksika Özdeyişi
Antalya Tabip Odası Genel Kurulu 29 Nisan 2006 seçimleri ise 30 Nisan 2006 Pazar günü yapılacak. Bu seçimlerde sadece oda kurullarımızda görev alacakları seçmeyeceğiz aynı zamanda bir tercihte de bulunacağız.
“Hepimiz kendi masallarımızın kurbanıyız.” A. H. Tanpınar
Bütün olumsuz koşullara karşın halkımıza sağlık hizmeti sunmak için fedakârca çaba göstermemize rağmen, bizlere karşı düşmanca tavır takınanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Bizi tehdit edenlerden, rüşvet teklif edenlerden, sürgünlere gönderenlerden, mezarda emekliliği dayatanlardan, ithal doktor getireceğiz diyenlerden, diplomalarımızı rehin alanlardan, onursuzca yaşamayı dayatanlardan, halka ihanet ediyorsunuz diyenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Gerçek sağlık sorunlarını yapay gündemlerle bulanıklaştıranlardan, polemik yaparak hekimleri hedef gösterenlerden, gerçek dışı söylemlerle sorunların çözümünü geciktirenlerden, görülmedik derecede kadrolaşanlardan, kadrolaşmayı hak sayanlardan, sağlık ocaklarımıza yazar kasa yerleştirenlerden, emeğe- bilime- hukuka hürmetsizlik edenlerden, birikime güvenmeyenlerden, çareyi dışarıda görenlerden, sağlığa yatırım yapmaktan kaçanlardan ve bütün bunlarla övünenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Kaynak aktarmayarak hastanelere haciz gelmesini sağlayan, üniversitelerin mali sıkıntılarına duyarsız kalan, bir yandan mecburi hizmeti yürürlüğe sokarken öte yandan 200`ü aşkın hekimi mecburi hizmet illerinden 3 büyük ile getiren, hekimi 1 günde, 3 günde, 1 haftada yer seç diye zorlayabilen, aile kavramını unutup çocuğuna eşine bile danışmadan, o mu, bu mu kararını ver? Diye sorabilen bir anlayıştan yana mı tercih de bulunacağız?
Çalışma ortamlarımızı yarış pistlerine çeviren, beyaz önlüklerimizi kirleten, çalıştığımız yerleri işletme haline getiren, çalışma barışını bozanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Hekimleri günübirlik/popülist çözüm arayışlarına malzeme yaparak, kalıcı çözümler üretmek yerine geçici görevlendirmelerle hekimleri il içi il dışı görevlendirenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Bu keyfiyete karşı çıkan hekimleri halkımızla karşı karşıya getirip hedef gösterenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Hekimlik değerlerimizi ayaklar altına alarak reçetelerimizi kısıtlayanlardan, önce sağlıktan tasarruf yapmak bir yana mesleki uygulamalarımızdan da tasarruf yaptırarak, mesleğimizi anlamsızlaştıranlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Sağlıkta her sorun yaşandığında hekimleri sorun yumağı içerisine atıp, sorunları çözmek yerine bizi hastalarımıza hedef gösterenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Bizi kötü çalışma ortamlarına mahkûm edenler kendi yarattıkları olumsuz koşulları gerekçe olarak kullanarak sağlığın geleceğini karartacak programları dayatanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
İşyeri Hekimliklerinde hekimleri işverenler karşısında yalnız bırakmaya çalışan, hatta 7000 işyeri hekiminin geleceğini belirsizleştiren uygulamalardan yana mı tercih de bulunacağız?
Yatırım yapmayarak, istihdam alanı yaratmayarak, kamuda çalışanları kaçırtarak, özele kaynak aktararak, hekimleri özel sektörde iş güvencesiz ve düşük ücretlerde çalışmaya mahkûm eden anlayışlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Asgari ücretlerimizi de düşürerek muayenehanelerimizi kapattırarak büyük sermaye gruplarının yanında çalışmaya mahkûm edenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Kurumların çökertilmesi yetmezmiş gibi eğitim hastanelerindeki 3.000 uzman, başasistanı bir gecede sürme girişiminde bulunanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
45.100 pratisyen hekimin en azından yarısını işsizliğe, diğer yarısını ise günde 24 saat 7 gün çalışmaya zorlayanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Kamu Personel Kanunu ile tüm hekimleri iş güvencesiz sözleşmeli istihdamı esas alarak, dahası hekimleri asgari ücretin 3 katına kadar ücretlerle, birkaç aylığına taşeron firma işçilerine dönüştürmeye çalışarak, çalışma ortamımızı tahrip eden sevgisiz, emeğe hürmetsiz uygulamalardan yana mı tercih de bulunacağız?
İnsanca yaşayabilecek emeğimizin karşılığı, hak ettiğimiz ücretlerimiz yerine, bizleri tıbbın temel ilkesi olan en az girişim ile en etkin sağlık hizmeti sunmanın tam tersi en küçük parça başına para anlamına gelen, güvencesiz ve emekliliğe yansımayan ödeme biçimlerini dayatanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
800 YTL maaşlarla geçinemeyen emekli hekimlerin zorunlu olarak çalışmalarına bile tahammül edemeyen vefasız yaklaşımlardan yana mı tercih de bulunacağız?
800 YTL maaşlarla geçinemeyen emekli hekimlerin maaşları fazla diyip bunu da düşürmeye kalkanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Asli işlevi eğitim, araştırma, sağlık hizmeti üçlüsü olan tıp fakültelerinin çökertilmesi girişimleri yetmezmiş gibi, hiçbir bilimsel dayanağı olmadan, sağlıkta insan gücü ve altyapı planlaması yapılmadan yeni 15 tıp fakültesi açma isteyenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Asırlık tarihleri olan sağlık kurumlarını hiçbir değer tanımayan bir tüccar edası ile satma girişimlerinden yana mı tercih de bulunacağız?
Bu ülkenin 40 yıllık birikimi olan 5.600 sağlık ocağındaki birinci basamak sağlık hizmetlerini çökerten aile hekimliği adı altındaki ne olduğu ve ne olacağı halen belirsiz olan uygulamaları getirmek İsteyenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
Ülke gerçeklerini tamamen göz ardı edip ithal sağlık programlarını bilime akla aykırı programları dayatanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Hastaları müşteri, sağlık kurumlarını işletme, sağlığı sıradan bir meta olarak gören zihniyetten, insanın biyolojik varlığını ve hasta olarak güçsüzlüğünü insafsız bir sömürü kaynağı haline getiren, sağlık tüketimini artıranlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Aylık geliri 116 YTL olan kişilerden bile 64 YTL ek sağlık vergisi alan, dahası aşı, her türlü muayene, tetkik, tedavi, ilaçtan katkı payları alıp, sağlık hizmetini sınırlayan, sağlığı bir hak olmaktan çıkarıp, paran kadar sağlığa mahkûm eden Genel Sağlık Sigortası adıyla sunulan girişimlerde bulunanlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Hekimler dahil tüm çalışanlar için emekliliğin hayal olacağı düzenlemeleri getirenlerden yana mı tercih de bulunacağız?
İnsanı yok eden bu politikaların sonucu ortaya çıkan ve çıkacak sorunların tek sorumlusu olarak bizleri göstermeye çalışan, bu doğrultudaki çabalarını Malpraktis yasası ile somutlaşan çalışmaları, yeni Türk Ceza Kanunu maddeleri arasına sıkıştıranlardan yana mı tercih de bulunacağız?
Hekim seçme özgürlüğü aldatmacasıyla Aile Hekimliği pilot uygulamasına başlayıp hekimlere hiçbir seçme özgürlüğü tanımayan; aile hekimi olmayı kabul etmeyenleri sürgünle tehdit edenlerde yana mı tercih de bulunacağız?
Diplomalarımızı rehin alanlardan, yana mı tercih de bulunacağız?
Bütün bunlara karşı çıkıyormuş gibi görünüp:*Sağlığı toplumsal, ekonomik ve sosyal bir bütün olarak kavrayamayan,*Popülizme kaçarak geneli kapsama, herkesi memnun etme adına pür hekimci- meslekçi yaklaşımlarda bulunan,*Hekimlerin sorunlarını, toplumun/halkın sağlık sorunlarından ayıran, toplumun sağlık hakkı talebiyle hekimlerin insanca yaşama talebini bir ve beraber görmeyen,*Düzeni oluşturan sömürü ilişkilerini ve çelişkileri görüp sorgulamayan, eşitsizlikleri göz ardı eden yani mesleki, bürokratik ayrıcalıkların peşinden koşan,*Önce hekim hakları, önce vatan, önce cumhuriyet, deyip de hekim hakları mücadelesini, kendi egemenlerine karşı mücadeleden kopartan ve dış düşmanlara karşı mücadeleye indirgeyip
Sonuçta birlik birlik deyip bizi bölenlerden yana mı tercihte bulunacağız?
YOKSA!!!
Bu politikalar karşısında onurlu ve kararlı bir duruş sergileyen, hekimlik mesleki değerleri ile hekimlerin haklarını korumaya çalışan, hekimlerin yaşadıkları haksızlıklar karşısında tüm olanakları ve kararlılığı ile onların yanın yer alan,
Ülkemize, Mesleğimize, Geleceğimize, Emeğimize ve Sağlık Hakkına sahip çıkan
Ülkemizi, geleceğimizi karartacak politikaları benimseyenlerle tavizsiz mücadele edenlerden yana mı tercihte bulunacağız?
Düşünün ve yüreğinizin sesini dinleyin.Yürekler yalan söylemez.
Vicdanımızın, onurumuzun, geçmişimizin, ideallerimizin, gönlümüzün, aklımızın, bilincimizin bir yerde; irademizin başka bir yerde olmasına izin vermeyin.
Artık iki arada bir derede durmak mümkün değildir.
Ya iş güvencesinden yana olacağız, ya da sermaye güvencesinden, ya bağımsızlıktan yana olacağız ya da IMF`den Dünya Bankası`ndan.
Ülkemize, Çocuklarımızın Geleceğine, İş Güvencemize, Özlük Haklarımıza, Ücretimize, Meslek Onurumuza, Halkın Sağlık Hakkına sahip çıkma zamanıdır.
Çaresiz değiliz!
ÇARESİZSİNİZ!