Sağlık Müdürümüzü, hastane başhekimimizi, başhekim yardımcılarımızı, sorumlu hekimlerimizi,….. biz seçmiyoruz. Tabip Odası kurullarında görev olacak arkadaşlarımızı ise biz seçiyoruz.
Sağlık Müdürümüzün, başhekimimizin, başhekim yardımcılarımızın, sorumlu hekimlerimizin….. ve de, tabip odamızın kurullarında görev alan arkadaşlarımızın kim olduğu, nasıl biri olduğumu önemli? Yoksa neyi temsil ettiğimi?
Herkesin ülke, halk ve hekim çıkarları için hareket ettiğini söylediği ve birbirlerinden tamamen farklı yaklaşımlar sergilediği, düşünceler ortaya koyduğu bu kaos ortamı içerisinde gerçekten ülkemizin, halkımızın, hekimlerimizin çıkarları neyi gerektiriyor sorusu tüm çıplaklığı ve yakıcılığıyla ortada durmuyor mu?
Bizim sorunumuz: “Biz, sizler için en iyi olanı biliriz ve yaparız” diyenlerle değil mi?…Olumsuzluklardan kurtulmak adına hareket ettiğini söyleyip, buna uygun davranmayanlarla değil mi?… Boşuna dememişler zambak çürümeye görsün en çirkin ottan bile kötü kokar diye…
İki ucu emperyalist değnek hep üzerimizde değil mi? Direnen direndi ve direniyor hâlâ… Kimileri ise kötülük barındırmadıklarını, iyi insanlar olduklarını söyleyip duruyorlar. Ama seyirci kalıyorlar olan bitenlere. Oysa kötülerin kazanması için iyilerin seyirci kalması yeterli değil mi?
Pek çok insan Francis duası ile güç istemiyor mu tanrısından?. “Tanrım değiştiremediklerimi kabul etmem için bana güç ver!” demiyor mu?… Oysa kaplumbağaya bakmalı insan. Zira ancak o başı dışarıda iken ilerleyen değil midir?
Kimimiz çalışıp, çabalamıyor mu? Üstelik yanlış yapmaktan korkmadan… “Yıpranmak, paslanmaktan iyidir” deyip yalnızca ve hayatı hamal gibi taşımıyor mu?.. “Uçmayı istiyorsan düşmeyi bileceksin” diyen Nietzsche’ye inat beyhude kanat çırpmıyor mu kimimiz hayatın içine?… “Suya düşen değil orada kalan boğulur” demiyor mu kimilerimiz? Ve Boğulmayı tercih etmiyor mu kimilerimiz? …
Sevgi ve Dostlukla
Demokratik Katılım Grubu
İNAN
GÖK MAVİDİR DAL YEŞİL
OMUZUN OMUZUMDA
NEFESİN NEFESİMDE
GÖKYÜZÜNÜ YILDIZ YILDIZ
DİLİM, DİLİM PAYLAŞIRIZ YER YÜZÜNÜ
PAYINA DÜŞEN DERTLER PAYIMA DÜŞER
SEN BENİM GÜNÜMDESİN
BEN SENİN GECENDE
BİR UCU SENDE DENİZİN, BİR UCU BENDE
İNAN
İNAN Kİ KARDEŞİM;
AYNI SUDA YÜZMEKTEDİR BİNDİĞİMİZ GEMİLER
BİNDİĞİMİZ GEMİLER AYNI DENİZDE
CAHİT IRGAT