A,B,C,…-Eriş Bilaloğlu

Antalya Çağdaş Hekimler > A,B,C,…-Eriş Bilaloğlu

Geçen hafta Ankara Tabip Odası’nda “Risk Değerlendirme ve Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Komisyonu” toplantısının başında ihtiyaç üzerine bir bilgi sunuldu. Çünkü bir önceki toplantıda sağlık alanında “kamuda” çalışanların statüleri konusunda farklı bilgilerimiz olduğunu fark ettik. Bir arkadaşımız DPT’den de danışarak aldığı bilgileri bizle paylaştı (o bilgilere de “ama şu da var” itirazları olmadı değil!).

Soru şu: Türkiye’de sağlık sektöründe kamuda kaç tür istihdam/statü var?

657’ye bağlı

i) 4 A (devlet memuru)

ii) 4 B (sözleşmeli memur-ne tam memur ne tam işçi)

iii) 4 C (geçici işçi) (hepsi ekim sonu itibarıyle 4B’ye geçti)

iv) vekil memur

 

4924 sayılı kanun kapsamında olanlar (eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması…)

Hizmet satın alma (taşeron)

-iş kanunu çerçevesinde

– çoğu geçici işçi

Şimdi elbette bunları bilen biliyor, hepsinin hakları vs. de ayrı. Kısacası aynı işyerinde, aynı (!) işi aynı “kalitede” yapması istenen farklı haklara sahip insanlarla çalışıyoruz.  Çok mu doğal?

Hükümet sorunu kendi istediği biçimde çözmek için önce iyice karıştırıyor. Sonra zamanla sadeleşmeyle “istenen” herkesçe görünür hale geliyor. Eh sıklıkla da atı alan üsküdarı geçmiş oluyor.

Birinci basamakta sözleşmeli çalışma aile hekimliği uygulaması ile hekimlerce daha yaygın yaşanır oldu, oluyor. İkinci basamak içinde Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarısı sonrası sözleşmelilik hakim uygulama olacak. Çalışanlar anlık-kısa-orta vadeli(!) çıkar değerlendirmesiyle kabullenme eğiliminde olacaklar ve geri dönüşümü zor bir süreç yerleşecek. Doğrusu ihtiyaç hissederlerse yine karıştırıp yine sadeleşme de yapabilirler.

Bu işlerin temel gerekçesi ne? Bu da hepimizce biliniyor: Çalışanları (hekim başta olmak üzere, çünkü en fazla para ona gidiyor) güvencesiz, düşük ücretle istihdam etmek.

İyi de ne yapalım? Cevap çok bilindik. En fazla örgütlülüğe, sendikalaşmaya ihtiyaç olan noktadayız. Çalışanlar olarak farkındalığımızın arttığı ve bir arada davranmamızın en gerekli olduğu bir süreçteyiz.. Örneğin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın  birimlerde seçim süreci yaşanıyor. Bu konuların konuşulduğu ve ne yapılacağının tartışıldığı bir şekilde değerlendirmek iyi olur. Sadece oda ile sınırlı bir tercihiniz varsa da yine yapacak iş benzer. Ama bilin ki sadece oda ile önümüzdeki sürecin “hakları talan edilmiş çalışanlar ortamında” durmak zor olabilir.

Dolayısıyla hep birlikte, bütün örgütlü yapılarla kuvveti oluşturmakta yarar var. Olabildiğince sağlıkçıların olduğu her yerde bilgilendirme, duyarlandırma çalışmalarına yoğunlaşmak gerekiyor. Çünkü “herkesin herşeyi bildiği”  düşüncesi sıklıkla doğru olmakla birlikte aynı zamanda duyarsızlaştığı anlamına da gelebiliyor. Bu durum duyarlandırma  yöntemlerimizi gözden geçirmeyi gerekli kılabilir ki bu da daha çok özenli çabayı ister.

Bakın yazının başlığı A, B, C idi. Evet hükümet 4A, 4B, 4C …diyerek aslında işin sonuna gelmeye çalışıyor yani V, Y, Z’ye. Bizim içinse iş/başarı örgütlenmenin A, B. C sinde yatıyor; unuttuysak hatırlayalım, biliyorsak uygulayalım.

Son Yazılar

antalya cagdas

2024-2026 Adaylarımız

Antalya Tabip Odası 2024-2026 dönemi için aday listemiz ve adaylarımızın kısa özgeçmişleri YÖNETİM KURULU  ADAYLARIMIZ

Paylaş:

Bize Ulaşın