CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili; önce Cumhurbaşkanı ardından Başbakan, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve elbette MHP, Vatan Partisi genel başkanları… peş peşe benzer açıklamalarını yaptılar: “…Gezi olaylarının aynısını tekrar etmeye çalışıyorlar…. CHP’yi doğrudan yönlendiriyorlar. CHP’yi yönlendirenler Pensilvanya’da FETÖ, Kandil’de PKK….”
Hekimlere tezek atanlar
Bu açıklamaların ardından AKP+MHP+İP ittifakı olan Hekim Birliği’nin boş durması elbette beklenemezdi. Hekim Birliği’nin İstanbul’daki diğer versiyonu hemen benzer bir açıklama yaptı.
…….
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne TTB’nin katılması sözde Cumhuriyetçi Hekimler’i çok rahatsız etmiş.
Açıklama yapmışlar…
Türk Hekimleri FETÖ ve PKK’ya Kalkan Olmayacak/Cumhuriyetin Adaletine, Gücüne ve Kapsayıcılığına Güveniyoruz!
Neymiş?..
TTB kamu çalışanlarının haksız, hukuksuz işten atılmalarına karşı çıkmakla sözde AKP’ye muhalefet görüntüsü altında bölücülere ve hainlere sahip çıkıyormuş…
Bugüne kadar sadece açıklama düzeyinde kalan bu tutum Kemal Kılıçdaroğlu’nun benzer taleplerle başlattığı Adalet Yürüyüşü ile eylemli olarak hapisteki FETÖ ve PKK unsurlarının tahliyesi için zemin yaratma ve dış müdahalelere ortam hazırlama girişimine dönüşmüş.
Türk hekimlerinin bu girişime alet edilmek istenmesini asla onaylamıyorlarmış.
Cumhuriyetin adaletine, gücüne ve kapsayıcılığına güvenleri tam imiş!..
Bir Hekim Birliği klasiği
Bugün Türkiye’de adalet talep etmek, basitçe haksızlıkların giderilmesini, hukuk devleti ilkelerinin tesis edilmesini ve temel insan haklarının güvence altına alınmasını istemekten daha fazlasına işaret etmekte. Adalet, hukuk, demokrasi… bugün toplumun tüm kesimlerinin temel talebi. Dolayısıyla ‘Adalet Yürüyüşü’ ne hekimlerin ve hekimlerin meslek örgütlerinin destek vermesinden daha doğal ne olabilir? Adaletsizliğin ülkenin her tarafını kuşattığı ülkemizde adalet için yürümenin hiç mi bir anlamı ve önemi yoktur?
TTB Merkez Konseyi, “Darbelere, OHAL’e ve antidemokratik düzene karşı laik ve demokratik bir ülkede barış içinde yaşamak için; sağlık hakkımız, hekimlik değerlerimiz ve toplumsal sağlığımız için tüm hekimleri Adalet Yürüyüşüne davet ediyoruz ” çağrısını Antalya’da AKP+MHP+İP ittifakı olan Hekim Birliği, görmezden duymazdan geldi.
Defalarca vurguladık. Antalya Tabip Odası Yönetiminde karar verici konumda olan Hekim Birliği, hekimleri-sağlığı-halkımızı-ülkemizi ilgilendiren konularda sadece boş boş duruyor. Doğrudan tavır alması, görüş bildirmesi ya da en azından hekimleri bilgilendirmesi gereken hemen hiçbir olayda ise deyim yerindeyse kılını bile kıpırdatmıyor.
Örnek mi ? ..15 Temmuz darbe girişimi, 16 Nisan referandumu,…. binlerce hekimin işten atılması, cezaevlerine doldurulması, sürgünler, mesleki bağımsızlığımıza yönelik baskılar, yüzlerce hekimin uğradığı şiddet, öldürülen hekimler, özlük haklarımızın bir bir elimizden alınması, iş güvencemizin tamamen yok edilme girişimleri, ücretlerimizdeki erimeler, kıdem tazminatımızın elimizden alınma girişimleri ……. son bir yıldaki gelişmelerden sadece birkaç tanesi. Tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında bir çalışma yürütmeyen AKP+MHP+İP ittifakı olan Hekim Birliği, “Meyve Ağaçları Aşılama Teknikleri Uygulamalı Eğitimi” düzenlemeyi ise ihmal etmiyor. Tıpkı 2013 yılında Gezi Direnişi başladığında, polis binlerce insana karşı yoğun biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ederken bir haber kanalı olan CNN Türk’ün “Penguen, Sürüde Casus Var” belgeseli yayınlaması gibi.
Peki kim mi bu sözde Cumhuriyetçi Hekimler?..
İstanbul’da milliyetçi, mukaddesatçı, halkçı, sosyalist hekimler birleştik diyenler…
İzmir’de solculara karşı bilumum sağcıyla el ele verip seçim kazanınca utanıp sıkılmadan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diye slogan atanlar…
Denizli’de, Antalya’da, Kocaeli’nde, lafını etmeye değmez…
TTB seçimlerine gelince…
Gel, ne olursa olsun gene gel/İster yandaş ol ister Mankurt/ İster Fethullahçı ol ister Menzilci/Yeter ki sola düşman ol da gel, diyerek bir araya gelenler.
İşte düştükleri zelil durum!..
Hayır; yanarım yanarım da bunların peşine takılıp giden samimi Cumhuriyetçi hekimlere yanarım.
Yazsan olmuyor, yazmasan olmuyor..
Hekim Birliği yürütücüleri için doğrudan AKP+MHP+İP ittifakı yazmamın bir rahatsızlık oluşturduğunun farkındayım. Ancak durum o kadar açık ve net ki,yazsan olmuyor yazmasan olmuyor…
Adalet Yürüyüşü’ nü önce görmezden gelip sonra da “TTB’ye tezek atanlara” inat, Antalya’dan Çağdaş Hekimler “Adalet” taleplerini de haykırmaya devam edecekler.
Yazının başlığına dönecek olursak, Ben mi Hekim Birliği’ne haksızlık ediyorum? Yoksa bir AKP+MHP+İP ittifakı olan Hekim Birliği mi bizlere haksızlık ediyor?
Not: Yukardaki italik kısımları Dr. Osman Öztürk’ün 02.03.2017 tarihli BirGün gazetesindeki köşe yazsından alıntıladım.