Mart ayı dert ayı-Fahrettin Erdoğan

Antalya Çağdaş Hekimler > Mart ayı dert ayı-Fahrettin Erdoğan

Bu başlık eskilere ait; anne babalarımızdan çok işitirdik biz, “Mart ayı dert ayı”derlerdi veya buna yakın bir özlü söz daha çıkardı kimi zaman ağızlarından: “Mart bacadan baktırır, kazma kürek yaktırır”.

İkincisini yoğun ve soğuk geçen kış aylarının doruk noktası için kullanırlardı. Yoksul Anadolu insanı yakacak bulamazdı ve onların yoksulluğuna inat yanabilecek ne varsa yaktıracak kadar soğuk geçerdi bu ay.

Ama Mart ayının neden “dert ayı” olduğu konusu beni hep düşündürmüştür. Anne babalarımız için olduğu kadar bizlerin de belirli dönemlerinde farklı önemlere sahip olan bu Mart ayını gerçekten de dert çekerek geçirirdik.

Eskiden vergi ayıydı Mart; yılın bu ayında işletme ve gelir vergisi başta olmak üzere bütün vergiler hesaplanır ve yatırılırdı. Bir ay boyunca muhasebeciler mükellefleriyle birlikte göbek patlatır, defterler tutulur, faturalar kovalanırdı. Hoş, bizlerin pek bu işlerde bezi olmadığı için fazlaca kafamız ağrımaz, bir kibrit kutusuna varıncaya kadar aldığımız her mamulün vergisini peşin öder, maaş günleri de bordrolarımızda yapılan vergi kesintilerine bakardık.

Bununla sınırlı değildi elbette “dert ayı” unvanını haketmek.

Bizim kuşağın “dert ayı”  ismi dışında bambaşkaydı.

8 Mart, 12 Mart, 16 Mart, 21 Mart, 30 Mart…

Yaşı 35’ten yukarı olanlar hemen, küçük olanları ise tarih bilgileriyle hemen anımsayacaklardır yukarıdaki tarihlerin önemini. Hepsi de tek tek, bizleri günlerce koşuşturan, protesto ve anmaların daha kitlesel geçmesi, tarihimizi unutmadığımızı eşe dosta göstermemiz açısından önemli günlerdir. Bu koşuşturmaca bugün de sürüyor ve sürecek.

Kadın mücadelesinde önemli bir basamak olması itibariyle 8 Mart; ülkemizdeki siyasetin askeri vesayet altında olduğunu hatırımızdan çıkarmayan, kimine göre bir “müdahale” bize göreyse muhalefete vurulan bir “darbe” ve Türkiye’de filizlenen devrimci mücadelenin kanla bastırılması girişimi olan, genç önderlerinin acımasızca katledildiği kara bir gün olan 12 Mart; faşizmin ülkemizde bir iç savaş doğrultusunda geliştirilmeye çalışıldığı ve buna karşı antifaşist mücadelenin yığınları kucaklayarak geliştiği süreçte faşist çetelerce İ.Ü. Eczacılık Fakültesi önündeki gençlerimizin bombalanıp kurşunlanarak katledilmelerinin tarihi olan 16 Mart; Ortadoğu halklarının mücadele simgesi haline gelen ve yakılan ateşlerle zalimlerin yüreğinin titrediği 21 Mart Newroz; ve ve “Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik” diye haykırarak Türkiye devrimci mücadelesinde önemli bir aşamayı tarihe kaydeden10 yiğit devrimcinin Kızıldere’de katledildikleri gün olan 30 Mart…

Her biri ayrı öneme sahip tarihleri Mart ayının…

Büyüklerimiz için “Mart ayı dert ayı” idi, biz ve sonraki kuşaklar açısından ise bir “mücadele” ayı oldu. Çok yoğun geçecek bir ayı karşılamak üzere ben şimdiden ayakkabılarımı giyip dışarı çıkıyorum. Mart’ın son gününe kadar da çıkarmayacağım ayakkabılarımı. Çünkü her birimize tek tek önemli görevler bekliyor.

Son Yazılar

antalya cagdas

2024-2026 Adaylarımız

Antalya Tabip Odası 2024-2026 dönemi için aday listemiz ve adaylarımızın kısa özgeçmişleri YÖNETİM KURULU  ADAYLARIMIZ

Paylaş:

Bize Ulaşın