Sağlık çalışanlarını sözleşmeli köle, hastaneleri işletme, vatandaşı müşteri haline dönüştürecek olan “Kamu Hastaneleri Birlikleri Pilot Yasa Tasarısı” bugün TBMM alt komisyonunda görüşülmeye başlanacak. Kabul edilemez bu tasarıya karşı bir süredir Türkiye’nin dört bir yanında eylem ve etkinlikler sürüyor. İlimizde de SES Antalya Şubesi, Güllük-TRT Kavşağında bulunan sendika binası önünden Eğitim ve Araştırma Hastanesine kadar bir yürüyüş düzenleyip, basın açıklaması yaparak tepkisini dile getirdi.
Her konuda teslimiyetçi ve silik çizgisini sürdüren Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulumuz ise (geçen hafta Kışlahan Meydanında düzenlediğin İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı hakkındaki basın açıklaması hariç) bu tasarıya karşı da dostlar alışverişte görsün misali SES Antalya Şubesi’nin yapacağı basın açıklamasını destekliyoruz şeklinde cep telefonlarımıza gönderdiği mesajla yasak savdığını zannediyor.
Kamu Hastaneleri Nereye Gidiyor?- PPT Sunusu için
Hastaneler Satılma Yolunda Güvencesiz Esnek Çalışma?-PPT Sunusu için
Antalya’da Sağlıkçılar Yürüdü
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şube üyeleri, “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkındaki Kanun Tasarısı” na karşı, Güllük-TRT Kavşağında bulunan şube binaları önünde toplanarak Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
“Hastaneler Halkındır, Satılamaz” “Hükümet Yasanı Al Başına Çal” “Sağlık Haktır Satılamaz” “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganları atarak yürüyen sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ellerinde, “Hastanelerimize Dokunma” ”Sağlıkta Ticaret Olmaz” “Hastaneler Ticarethane, Hastalar Müşteri Değildir” “Sağlık Hakkımıza Sahip Çıkacağız” “Hastane Birlikleri Pilot Yasası Geri Çekilsin” “ Ticarethane Değil Hastane, Müşteri Değil Hasta, Köle Değil Sağlık Emekçisi” yazan dövizleri taşıdılar. Eylemcilere sokakta yürüyen vatandaşların ve çevre esnafının alkışlarla, yoldan geçen araçların ise korna çalarak destek verdiği gözlendi.
Yürüyüşün ardından Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde eylemleri hakkında bir basın açıklaması yapan SES Antalya Şube Başkanı Nesrin Kocaemir, AKP Hükümeti tarafından yerel yönetimi sağlayacak diye pazarlanan “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkındaki Kanun Tasarısı” yasallaşırsa hizmeti sunanlar daha çok dışlanacak, hastanelerde tamamen ticari zihniyetle sağlık hizmeti sunacak bir yönetim kurulu bileşeni oluşacaktır, iddiasında bulundu.
Kocaemir, AKP hükümeti Sağlıkta Yıkım Programındaki uygulamalarına hızla devam ediyor. Önce aile hekimliği uygulaması ile sağlık ocaklarımızı elimizden aldılar. Sonra ödediğimiz vergiler yetmiyormuş gibi, yeni bir sağlık vergisi anlamına gelen SSGSS Yasasını yürürlüğe koydular. Şimdi de sağlıkta yıkım programının son vuruşuna hazırlanıyorlar, iddiasında bulunarak; sağlık hakkımızı, işimizi, işyerimizi, elimizden alacak olan bu kanun tasarısına karşı fiili- meşru mücadelemizi sürdüreceğiz, diye konuşmasını sürdürdü.
Kocaemir, ülkemizde bu modelin uygulanması halinde; sağlık hizmetleri bütünlük içinde verilemeyecek, sağlık alanı yerel politikacıların müdahalesine daha açık hale gelecek, kamu kesimi daha fazla güç kaybedecek, cepten ödemeler ve katkı payları artacak, sağlığa erişim daha da güçleşecektir diyerek; sağlık emekçileri ise iş güvencesiz, düşük ücretli ve örgütsüz çalışmaya zorlanacaktır. Kısacası; Hastaneler işletme, çalışanlar sözleşmeli köle haline getirilecektir, dedi.
Basın açıklamasına katılan emekçiler, muayeneye gelen hasta ve yakınları yurttaşlar açıklama boyunca sık sık “Sağlık Haktır Satılamaz” “Hastaneler Halkındır, Satılamaz” “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganlarını atarak destek verdiler. Sloganlara hastane camlarına çıkan hasta ve hasta yakınları da katıldı.
HASTANELER İŞLETME, ÇALIŞANLAR KÖLE OLMAYACAK
AKP hükümeti Sağlıkta Yıkım Programındaki uygulamalarına hızla devam ediyor. Önce aile hekimliği uygulaması ile sağlık ocaklarımızı elimizden aldılar. Sonra ödediğimiz vergiler yetmiyormuş gibi, yeni bir sağlık vergisi anlamına gelen SSGSS Yasasını yürürlüğe koydular. Şimdi de sağlıkta yıkım programının son vuruşuna hazırlanıyorlar.
Hükümet, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 439. sırasında bulunan “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı”nı da görüşmeye açmıştır. Bu tasarı ile öncelikle kamu hastanelerinin devlet bütçesi ünitesi olmaktan çıkarılarak birer sağlık işletmesine dönüştürülmesi, daha sonraki aşamada ise hastanelerin mülkiyeti ile birlikte özel sektöre aktarılması yani özelleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Değerli Basın Mensupları;
Tasarının genel gerekçesinden bazı ifadeler şöyle: “Hastanelerin madde ve insan gücü anlamında her türlü kaynağı sınırsızca merkezden talep etmeleri yerine kendi kaynaklarından sorumlu birlikler haline dönüştürülmeleri amaçlanmaktadır.” “Bu ve benzeri adımlarla yüklerinden arındırılan Sağlık Bakanlığı; stratejik düşünme, geleceğe dair tasarım geliştirme, misyon ve vizyon belirleme gibi esas görevlere daha yoğun mesai ayırabilecektir.”
Sağlık Bakanlığı bu ifadeleriyle, yaygın sağlık hizmeti vermenin kendisi için ağır yük olduğunu, sağlık hizmetlerinin birlik çatısı altında toplanacak hastanelerde profesyonel işletmeciler eliyle yürütülmesi ile bu yükten kurtulmayı amaçladığını hiç çekince duymadan ifade etmiştir
Bu yasaya göre;
Bir il veya birkaç ildeki hastaneler birleştirilerek oluşturulacak birlikler; İl Genel Meclisi, Vali, Bakanlık, İl ticaret –Sanayi Odası’nın belirleyeceği hukukçu, muhasebeci, tıp mezunu, işletmeciden oluşacak 7 kişilik yönetim kurulu tarafından yönetilecek, işletilecek.
Çalışanların her türlü ödemeleri işletme bütçesinden karşılanacak ve sözleşmeli çalıştırma esas alınacak. Hastaneler; hizmet alt yapısı, organizasyonu, kalite, verimlilik ve hasta memnuniyeti vb. konularda değerlendirilerek 100 üzerinden puanlandırılacak ve A, B, C, D, E sınıflarına ayrılacak. D ve E sınıfına düşenler birlik dışına çıkarılacak yani satılacaktır. Sample Image
Değerli Basın Mensupları;
Buradan Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz;
—Sağlık hizmeti sunumunu merkezi planlama ile tüm yurtta dengeli ve eşit şekilde yürütme işini yapmayacak olan Sağlık Bakanlığı ne iş yapacaktır?
—Hastaneler kendi geliri ile hizmet yürütecek ve bu gelirler de vatandaşa sunulacak sağlık hizmetinden elde edilecek ise, vatandaş niçin vergi ödemekte, bu da yetmemekte niçin GSS primi ödemeye zorlanmaktadır?
—A, B, C, D, E olarak sınıflandırılan hastanelerde vatandaş hangi kıstasa göre hangi hastaneye gidecektir? Bu durum kamu eli ile vatandaşı sağlık hizmetlerine ulaşım açısından sınıflamak ve sınırlamak değil midir?
—Sağlık bir kamu hizmeti olarak asli ve süreklidir. Hizmeti verecek personel de sürekli ve kamu personeli olmalıdır. Taşeron ve sözleşmeli çalıştırma sonucu ücretler daha da düşerken, iş güvencesi tamamen ortadan kalkmayacak mıdır?
—Her türlü hizmetin satın alma yolu ile kurum içinde gördürülmesi, hastanelerde bugün kısmen var olan parçalanmış hizmetleri tamamen parçalamayacak mıdır?
—Asıl soru şudur? Sağlık hizmeti ile kâr nasıl bir arada olacaktır? Kamusal sağlık hizmetinde kâr olur mu? Satacağı kandan kar bekleyen bir anlayış ile sağlık hizmetleri daha iyi duruma gelir mi?
Değerli Arkadaşlar, Değerli Basın Mensupları;
Ülkemizde bu modelin uygulanması halinde; sağlık hizmetleri bütünlük içinde verilemeyecek, sağlık alanı yerel politikacıların müdahalesine daha açık hale gelecek, kamu kesimi daha fazla güç kaybedecek, cepten ödemeler ve katkı payları artacak, sağlığa erişim daha da güçleşecektir. Sağlık emekçileri ise iş güvencesiz, düşük ücretli ve örgütsüz çalışmaya zorlanacaktır. Kısacası; Hastaneler işletme, çalışanlar sözleşmeli köle haline getirilecektir.
Bu yasa tasarısına karşı durmak bütün çalışanların, halkımızın, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların görevi ve sorumluluğudur.
SSGSS yasasının parçası ve devamı niteliğinde olan tasarı derhal geri çekilmelidir. 03.12.2008
Nesrin KOCAEMİR
SES Antalya Şube Başkanı