Neyin Nesi Kimin Fesi?-Mahmut Farımaz

Antalya Çağdaş Hekimler > Neyin Nesi Kimin Fesi?-Mahmut Farımaz

Bugünlerde hepimizi yakından ilgilendiren, belki de hayatımızı bütünüyle etkileyecek bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. İçi boş sözcükler havada uçuşan toz zerrecikleri gibi sağa sola savrulurken, bizlerde nereye gittiğimizi bilmeden onlarla birlikte bir yerlere sürükleniyoruz.

Aile hekimliği, norm kadro, hizmet puanı, performans, atama yönergeleri, özel idare kanunu, döner sermaye, sözleşmeli çalışma… Sözcüklerine başka hangi sözcükleri ekleyebiliriz, şimdilik bilmiyoruz. Bir kısmı çalışma yaşamımıza çoktan girmiş olan bu ifadeler tümüyle hayata geçirildiğinde; işsizlik, sınırsız mesai, koşulsuz memnuniyet, havuza alınma, hizmet puanı ve norm kadro fazlalığı nedeniyle başka bölge ve kurumlara atanma belki de çalışma yaşamımızın sıradan uygulamaları haline gelecek.

Hatırlarsanız yaklaşık iki yıl önce bir perşembe günü (mesai bitimine yakın!) aile hekimi olmak isteyip istemediğimize dair kararımızı verip, cuma günü mesai bitimine kadar İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirmemiz istenmişti. O zaman birçoğumuz “şu andaki konumumuzdan daha iyi olacağı, en azından daha kötü olamayacağı” önyargısı ile olumlu bildirimde bulunmuştuk. Bu olaydan kısa bir süre sonra Düzce’de aile hekimliği pilot uygulaması başlatıldı. Son olarak Eskişehir’de aynı uygulamaya tanık olduk. Oralarda neler yaşandığını hangi sorunlarla ne kadar karşılaşıldığını biliyoruz?

Eminim ki sizlerde benim gibi tesadüfen gözünüze ilişen bir gazete haberinden ya da arkadaşlarınızdan sorarak bir şeyler öğrenmeye çalışıyorsunuz. Kısacası çok kısıtlı ve kulaktan dolma bilgilerle, belirsiz bir ortama doğru sürükleniyoruz.

Bizim adımıza bilenler biliyor ve ardı ardına yasalar çıkarılıyor. İl özel idareler yasası, yerel yönetimler yasası gibi yasalar, sağlık çalışanları ve hekimler için neler öngörüyor? Bunları bizleri yönetenlerden mi, yoksa IMF heyeti ya da Dünya Bankası’ndan mı sormamız gerekiyor?

Bu konularda olumlu ya da olumsuz bir görüş sahibi olabilmemiz için öncelikle yapılmak istenilen uygulamaların özünü bilmek zorunda değil miyiz? Toplumun en eğitimli kesimi olarak geleceğimizi belirleyen bu sürükleniş karşısında bugün taraf olmadığımızda yarın sadece başımıza geleceklere katlanmakla yetineceğiz.

Hizmet puanlarımızın açıklandığı gün aynı kurumda çalıştığımız diğer meslektaşlarımızdan ne kadar fazla puanımız olduğuna bakarak “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” yalanıyla avuttuk kendimizi. Bu ne kadar aydın tavrıdır? Herkese soruyor ve sözünü ettiğim konularla ilgili bilgi ve düşüncelerinizi paylaşmak istiyorum. Belki o zaman bu kadar kötü ve yalnız hissetmeyeceğim, kendimi. Şimdiden hepinize teşekkür ediyorum.

Son Yazılar

antalya cagdas

2024-2026 Adaylarımız

Antalya Tabip Odası 2024-2026 dönemi için aday listemiz ve adaylarımızın kısa özgeçmişleri YÖNETİM KURULU  ADAYLARIMIZ

Paylaş:

Bize Ulaşın