Bir Antalya Tabip Odası seçiminin daha arifesindeyiz. 13 Mayıs 2012 Pazar günü yapılacak seçimlerde sadece oda kurullarımızda görev alacak meslektaşlarımızı seçmeyeceğiz aynı zamanda bir tercihte de bulunacağız
Yaşadığımız postmodern dünyada, tutarlı duruş ilkelerinin yerini hiçbir ilke ve etik tanımayan günübirlik yarar hesaplarına dayanan duruşlar almış durumda. Rüzgârın tersten estiği böyle zamanlarda sadece hekimlik mesleğinin gereğini yerine getirebilmek değil rüzgâra kapılmadan inançlarını da koruyarak yürüyebilmek gerçekten zor iş. Öyle bir dönem ki bu, neyin doğru neyin yanlış, kimin haklı kimin haksız olduğu da anlaşılamaz hale gelebiliyor.
ÇAĞDAŞ HEKİMLER olarak biz; on yıllardır umutları ve umutsuzlukları, dünü ve geleceği, doğruları ve yanlışları, heyecanları ve hayal kırıklıklarını içimizde taşıyarak, İYİ HEKİMLİK değerleri için emek veriyoruz, mücadele ediyoruz, bedeller ödüyoruz. Bizim gibi düşünen yaşayan, mücadele eden,…insanların, son dönemlerde yapılan Antalya Tabip Odası seçimlerinde olduğu gibi “haklı ama azınlıkta” kaldığı çok oluyor.
Şair; “Sen kazandın ama ben haklıydım.” diyor. Elbette bizler açısından önemli olan sadece “haklı kalmak” değil. Çünkü sadece haklı olmak, hiçbir sorunu çözmediği gibi sadece var olan durumu açıklıyor.
Goethe’nin dediği gibi;” Yaşadığımız her an kendi hakkını ister.” Yaşadığımız her anın hakkını vermedikten sonra söylenen her şey buhar olup uçuyor.
Sevgi ve Dostlukla